Eskiler hatırlayacaklardır, çok değil 50-60 sene önceleri:
1- Gazocağı ve tel dolabımız vardı.
2- Telefonla konuşmak için günlerce beklenirdi.
3- Tuvaletlerde takunyalarımız olurdu.
4- Okul kapısında Şam tatlısı, macun, simit, pamuk helva, kuş yemi satılırdı.
5- İlkokullarda A.B.D. yardımı süt ve balık yağı dağıtılırdı.
6- Bayramlarda kıyafetlerimiz ve yeni ayakkabılarımız başucumuzda dururdu.
7- Gömlek ve okul yakaları, kızların başlarındaki beyaz kurdeleler kolalanırdı.
8- Genelde Pazar günü teknelerde yıkanılırdı.
9- Çamaşır yıkama günleri çamaşırlar değiştirilirdi.
10- Filmlerin, sokaklarda dolaşan arabalarla megafonla reklamı yapılırdı. Çalgıcı Süreyya teyzenin oğlunun yaptığı gibi.
11- Sokaklardan, yoğurtçu, kalaycı, dondurmacı, karcı, bileyici, halatçı, odun kırıcı, sülükçü geçerdi.
12- Radyo en kıymetli eğlenceydi. Tabii ki olanlar için. Ajans (haber) dinlemek çok önemliydi. Orhan Boran ve Yuki kaçırılmazdı.
13- Salı geceleri iple çekilirdi. Radyo tiyatrosu en çok beklenen programdı.
14- Haluk Kurtoğlu, Semih Sergen ve Işık Yenersu’nun seslerine alışmıştık.
15- İlkokulda okuma bayramı yoktu. Herkes okurdu, kimse de bayram etmezdi.
16- Yamasız elbiseyi ve çorabı genelde bayramlarda giyerdik.
17- Aşı olunacağı zaman tek iğneyle koca sınıf bitirilirdi. Aşı günleri tatil olunurdu, canımız yansa da bizim için bayramdı.
18- Hediye paketi açmak geleneklerimize aykırıydı, misafir gidince açılırdı.
19- Dondurma yemeyi büyükler iyice sıcaklara kadar müsaade etmezlerdi.
20- Kışın karda karlı pekmez, sirke marul çok büyük zevkti.
21- Fotoğraf çekilirken vakur ve ciddi olmak önemliydi.
22- Defter-Kitap kapları kırmızı ve mavi olurdu. İmkanı olmayanlar gazete kağıdı ile kaplardı.
23- Gazete kağıdından kese kağıdı yapılır ve undan yapılmış tutkalla yapıştırılırdı.
24- Yolculuk şimdikinin yüzde biri kadar yapılırdı.
25- Ortaokul ve liselerde okul kıyafeti yanında şapka giymek şart idi.
26- Çocuklar kendi yaptıkları telden, tahtadan, tuğladan ve bezden oyuncaklar ile oynarlardı.
27- Çapıt top oynamak ve sinemaya 10 dakika arada kaçmak büyük bir zevkti.
28- Televizyonların ilk yıllarında Salı günleri komşulara, önce Doktorlar dizisi, sonra da Türk filmini izlemek Allah’ın emri gibiydi.
Zamane bunların tadına varabildi mi sorarım?
29- Bir hafta zevkle kutlanan yerli malı haftasına ne oldu? Şimdi yersen, giyersen nerdeyse dayak yiyeceksin.
30- Kaliteli ürünler üreten Sümerbank’a ne oldu?
31- Eskiden ürettiğimiz tekstil ürünlerimizi Hal Binası’nda dualarla satardık.
32- Bağlarımıza erkenden göçerdik, ayazlıklarda yatardık.
33- Adet ve görgüydü, bir kültürdü, üzüm zamanı eşe dosta birer sepet dağıtılırdı.
34- Sepet de geriye boş gönderilmez, hediyesi mutlaka içine konulurdu.
35- Bayramlarda çocuklar, mahallelerindeki yaşlıları ziyaret ederlerdi. Şimdi bu güzel adet unutuldu veya unutturuldu.
36- Düğünler bir başka olurdu. 3-4 gün sürerdi. Gelin kızların çeyizleri ayrı ayrı birer hünerdi.
37- Eskiden kızlar elleriyle kanaviçe ve nakış işlerlerdi. Bunları kullanacağı günleri, evlilik hayallerini düşlerdi.
O zamanlar her şey gerçekti ,şimdi sanal