Değerli Buldanlılar, son çeyrek yıllarda rahmetli M. Salih Yavaş ve eşinin çalıştırdığı eski adı Buldan Gençlik Kulübü olan kahvehane nihayet tarih oldu. Bundan sonra orası ne olur bilinmez ama bizler ve daha büyüklerimiz için daima eski Gençlik kulübü lokali olarak anılacaktır. Buldanlı birçok insanın yanında bir değeri vardır. Telefonlu son yıllarda görüşüldüğünde karşı taraf neredesin şu anda geleyim denildiğinde eski gençlik kulübünde oturuyorum diye cevap verilir. Benim orayla tanışmam 1965 yılında Almanya’ya çalışmaya gidince gitmeye başladık. O yıllar yukarı çarşı bir cazibe merkezi idi. Bütün dükkânlar dolu, adliye yakın, hemen bitişiğinde Çelikkıran amcanın bakkal dükkânı, fotoğrafçı Rafet, hem fotoğrafçılık hem de kırtasiyecilik yapan Musa Dönmez ve oğulları, terzi Cemal Algan amcanın terzi dükkânı, ekmekçi Reşat ve Mehmet Çakmaklar, eski hal binası etrafları esnaflarla dolu, hacaların kahvehaneleri, iplikçiler, Duran Akdağ abinin sırasında Kazım Balsarı, Mestan Melemen, Salih Tengiz, caminin karşısında Behçet Orpak abinin demir kapaklı pencereleri olan dükkânı. Haca amcanın kahvesinin bitişiğinde şekerci sağır Şevket amcanın dükkânı, çok güzel giyinen kravatı hiç eksik etmeyen amca idi. Yıllarca birçok CHP li siyasetçiyi ağırlayan Paşalar kahvesi, kasap dükkânları. Hal binasının camiye bakan kapısında Belediyeye ait elektrik, su makbuzu kesilen küçük bir dükkân, Seyrek Habip amca bu işi yapardı. Hele perşembe günleri muazzam bir kalabalık ve hareketlilik olur, esnaflar dokumacılardan mal alırlar, ödeme yaparlar, öğleden sonra alınan mallar özel balleciler tarafından hazırlanırlar, İzmir’e ve İstanbul’a nakledilirdi. Nerde naylon çuvallar, nerde koliler. Bir taraftan caminin hemen girişindeki Ahmet Terzioğlu amcanın fason olarak dokuttuğu astar bezleri toplanır, balle yapılır, İstanbul’ a gönderilir. En az 25-30 dokumacısı vardı. Akşam ezanına kadar hareketlilik sürerdi. Her devrin kendine göre güzelliği, özelliği vardır. Eskiler şöyle derlerdi. Eskilerden bir devenin yürüyüşü kaldı. Zaman öyle bir hızla akıp gidiyor ki anlayamıyorsunuz. Bizler1965 te Gençlik kulübüne gitmeye başladığımızda o zamanlar bilardo oyunu revaçta idi. Bizler oynamak ve öğrenmek istiyorduk ama büyüklerimizden sıra gelmezdi. Elimize stakayı aldığımız zaman bırakın onları, oturun derlerdi. Bizlerde bırakır, bilardonun etrafındaki tahtadan banklara otururduk. Şimdiki tuvaletin olduğu yerde Marangoz Hacı Mehmet amcanın marangoz atölyesi bulunurdu, karşı taraftaki yerde de Ramazan’da fırıncılar kadayıf dökerlerdi. O kahveyi kimler çalıştırmadı ki, benim aklımda kalan, Gök Kemal, Şeytan Mehmet, Karadaban kardeşler, rahmetli olan arkadaşlarımız Sabri ve Ali Ildır (Kaptan), kıvırcık Hamdi, Gamalı, belik en uzun dönem M. Salih Yavaş kardeşimiz çalıştırmıştır. Koca bir ceviz ağacı vardı. Kuruyunca şimdiki çınarlar dikildi. Kayısıyı M. Salih Yavaş almıştı. Dikende Ayhan Çomukoğlu kardeşimizdi. Allah onlardan razı olsun, gani gani rahmet eylesin.Bizlerde son on senedir birçok arkadaşımız ve büyüklerimizle çınarlar altında oturduk ve sohbetler yaptık. Ama şimdi ne yazık ki eski Buldan Gençlik Kulübü lokali tarihe altın harflerle yazıldı, yaşayanların aklında, anılarla gömülmüştür. Bir tarih yok olup gitmiştir. Herkese selamlar, saygılar.