ÇOCUK OYUNLARI (DEVAM)
52- YILANIN KUYRUĞU OYUNU- Oyuncular arasından bir ebe seçilir. Buna bir metre uzunluğunda atlama ipi verilir, ucu düğümlenir. Oyuna başlama sırasında ebe “Yılanın kuyruğunu yakala” deyince, ebe çocuklardan kaçmaya ve ucu düğümlü ipi yakalamaya çalışır. Bu arada ip savurmaz, saklayamaz ancak yerde sürükleyebilir. Diğer oyuncular da ebeye değmeden yalnız ipin ucunu tutmaya çalışır. Yakalayan yılanın kuyruğunu tutmaya hak kazanır, ebe olur. Bunlardan başka diğer çocuklarda yılanın kuyruğunu taşımak için ebeyi koştururlar.
53- YANGIN ALAYI OYUNU- Bu oyun iple oynanır. Çocuklar arasından ip tutacak iki kişi seçilir. Diğerleri sıra ile ipin altından geçmeye ve ipe değmemeye çalışırlar. İpe takılan oyunu kaybeder ve ip tutanlardan biri ile yer değiştirir. Bundan sonra, eşli olarak ikişer ikişer ipin üzerinden atlarlar. İki eş birleşir dörtlü olur. İpin üzerinden dört oyuncu birlikte atlarlar. Oyun böyle devam eder. Yanan yani ipe değen, atlayamayan ip tutar ve çevrilir.
54- YAĞ SATARIM- Çocuklar daire şeklinde yere çömelirler. Birini ebe seçerler. Ebe eline bir mendil alır ve bir yerine saklar. Daire etrafında dolaşır. Çocuklar hep beraber” Yağ satarım, bal satarım, ustam ölmüş, ben satarım, kömürlükte kömürlük, hanımlara ömürlük, beş param olsa, arkama konsa, hanım teyzem sağ olsa” derler. Elinde mendil tutan kişi, belli etmeden mendili çömelen çocuklardan birinin arkasına koyar. Eğer konan çocuk fark ederse ebeyi koşturmaya başlar. Çocuk ebeyi tutamazsa, kendisi ebe olur. Ebe de onun yerine çömelir. Oyun böyle sürüp gider.
55- ARTİST ÜTEN OYUNU- Çocuklar duvarın yüksek bir yerini bellerler. Ellerindeki artist resimlerini bellilik yaptıkları duvardan aşağı bırakırlar. Yere düşenler yerde kalır. Diğerleri artistleri atarken yerdekilerin tam üstüne getirirlerse ütmüş sayılır. Üten kişi yerdekilerin hepsini kazanır.
56- ASILMACI OYUNU- Çocuklar iki gruba ayrılırlar. Her iki grupta bellerinden tutarak arka arkaya sıralanırlar. Karşı karşıya geçerler. Ortalarına bir çizgi çizilir. Öndekiler ellerini verirler. Birbirlerini çekmeye çalışırlar. Diğerleri ise olanca kuvvetleri ile asılırlar. Çizgiden geçen diğer gruba geçer. Gruplardan biri yere düşerse, diğer grup “Küçük elma” diye bağırır. Oyunculardan çekenler yenen, çekilenler yenik düşerler.
57- ÇELEK- KÖTEK OYUNU- Çocuklar, biri kalın ucu düzülmüş biri de ince olan iki çelek kötek düzerler. Sonra iki gruba ayrılırlar. Önce oynanacak olan grup tespit. Bir oyuncu köteğin üzerine çeleği kor ve elinin yanına getirerek kötek ile vurur. Vuramazsa oyuncu diğer arkadaşına terk eder. Çeleği vurabilirse karşıdaki grup taş ebeyi vurmaya çalışır. Köteğin boyu kadar, attıkları çelek ile taş ebe arasında olmaması için yani mesafenin küçük olması için uğraşırlar.Çeleği atarlar, mesafe varsa vuran oyuncu mesafeyi saymaya başlar. Ebe taşına gelinceye kadar sayar. Sayma bitince tekrar vurur. Bu vurma başka türlüdür. Birinci grup oyuncular bitince ikinciler başlar. Sayı ve vuruş şekilleri, Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, dıkız. İlk vuruş kumrudur. Sayılar sayıldıktan sonra el sayılmaya başlar. bu da bir, iki, üç, …,aynızdır. Bundan sonra uç, apıç, bel, daş, dik, pat, oyun uygulamaları ve sayımlar gelir. Pat bittikten sonra tekrar Kumru’ya başlanır, devam edilir. Bitiren grup, bir gıcır yapmış olur.
58- ÇİZGİ OYUNU- Yere çizgi çizilir. Kaydırakla oynanır. İki şekilde oynanır. İkili çizgi, üçlü çizgi.
A- İkili Çizgi Oyunu- Yanda görülen sekiz parçalı şekle, çocuklar arasında çizgi denir. Çocuklar eş eş oynayacaklarsa eşlerini seçerler. Tek tek de oynanır. Önce oynayacaklar tespit edilir. Önce oynayan birerliye başlar. Tek tek sekiz parçayı dolaşır. Dolaşma, bir ayağı dizden geriye kaldırıp tek ayakla sekerek yapılır. Tek tek atlama bitince, çift çift atlamaya sıra gelir. Oyuncular yalnız birinci, dördüncü ve beşinci karelere iki ayakla basarlar. Sonra oyuncu, gözünü yumar. İki ayak üzerinde dolaşır. Birinci, dördüncü ve beşinci parçalarda gözünü açar. Sonra ikişer parça üzerinde dolaşır. İlk girişinde ve dördüncüde bakar ve köf’te yapar. Yani tek ayak üzerinde birinciden sekizinciye, sekizinciden yedinciye, yedinciden ikinciye, ikinciden üçüncüye, üçüncüden altıncıya, altıncıdan beşinciye, beşinciden dördüncüye geçer. Bu gidiştir. Gelişte ise dörtten üçüncüye, üçüncüden altıncıya, altıncıdan yedinciye, yedinciden ikinciye, ikinciden birinciye, birinciden sekizinciye, sekizinciden de dışarı çıkar. Köf’te den sonra makas gelir. Makasta ise yine tek ayak üzerinde birinciden sekizinciye, sekizinciden ikinciye, ikinciden altıncıya, altıncıdan dördüncüye, dördüncüden beşinciye, beşinciden üçüncüye, üçüncüden yedinciye, yedinciden birinciye geçilir. Oradan dışarı çıkılır. Bundan sonra metal para, taş, kabuk gibi katı maddelerden parçalardan marka atılır. Marka 1, 4, 5 ve 8 parçaya girerse sayılmaz. Marka çizgiye arkanı döner, arkana doğru atarsın. Tekrar atar, üçe kadar hak tanınır. Üçüncüde atamazsa diğer oyuncu oyuna girer. 2, 3, 6 ve 7. parçalar dolduktan sonra “Marka Çalmaca” sı oynanır. Marka atmaya gelen, önce alınan karelerden birini çalmaya çalışır. Çalarsa marka onun olur.
B-Üçlü Çizgi Oyunu- Çizgi sekiz eşit parçalı olduğu gibi on iki eşit parçalı da olabilir. Bu çizgi oyununda tek ayak üzerinde birinciden ikinciye, ikinciden üçüncüye, üçüncüden dördüncüye, dördüncüden beşinciye, beşinciden altıncıya, altıncıdan yedinciye, yedinciden sekizinciye, sekizinciden dokuzuncuya, dokuzuncudan onuncuya, onuncudan on birinciye, on birinciden on ikinciye geçilir. Tekrar geriye dönülür. Bu geliş yolundan olur. Marka atılır. Bu da diğer çizgide olduğu gibi ya tek tek ya da eşlerle oynanır. Marka bir kareye girerse o kare çizilir. Bunda da “Marka Çalma” olur. Hepsini çalan yenmiş olur. Bu oyun yalnız sekerek oynanır. Kaydırak ile oynanmaz.
59- DOKUZ DAMA OYUNU- Yanda görüldüğü gibi üç tane iç içe geçmiş kareler ile dokuz dama oynanır. İki kişi oynar. Birisi kiremit diğeri taş ile oynar. Üç kiremit veya üç taşı aynı hizaya getiren birinci olur. Yani bir taş veya kiremit alır. Taşları veya kiremitleri kalmayan kişi 1-0 yenik sayılır. Kiremit veya taşı hala olan kişi ise 1-0 galip durumdadır. Oyuna ikinci kez başlamadan önce taşlar ve kiremitler yer değiştirilir. Böylece oyun sürüp gider.
60- EŞİM NERDE OYUNU- On kadar çocuk kendisine birer eş seçer. Bir çocuk ebe olur. Ebe el çırpınca eşler birbirinden ayrılır. Ayrılan oyuncular kaçarlar. Ebe kendisine yakın olanlardan birine koşar. O çocuk yakalanacağını anlarsa “Eş, yetiş” diye eşini çağırır. Eşi yetişip onu tutmadan önce ebe tarafından tutulursa eşi ebeyle eş, kendisi de ebe olur. Eşi yetişirse ebe başkasını kovalar.
61- FIRILDAK DÖNDÜRME OYUNU- Fırıldak satın alınır. Ucu sivri bir topaçtır. Çocuklar fırıldaklara ip dolayıp salıverirler. Fırıldak bir hayli yerde döner. Hatta çocuklar bunu yerden avuç içine alarak dönmesini orada da devam ettirirler. En fazla dönen fırıldağın sahibi olur.
62- HAKKIM(ELİM) SENDE OYUNU- Bütün oyunlarda olduğu gibi bunda da bir ebe vardır. Üç, dört kişi ile oynanır. Ebeden başkası kaçar. Ebe kaçanlara dokunmaya çalışır. Dokunduğu kişi diğerlerini koşturur. Böylece dokunulan kişi hakkını başkasına devretmek için uğraşır.
63- KAZIK OYUNU- Çocuklar ucu sivri, ağaçtan kazık düzerler. Sonra yumuşak toprağa dik olarak batırmaya çalışırlar. Kazığı devrilen veya başka birinin kazığı tarafından oynatılan kazık sahibi oyundan çıkar. Elindeki kazığı yenen alır. Başka bir çocukta diğer bir çocuğun kazığını kımıldatırsa veya yere düşürüşe o kazığı alır. Oyun, bütün kazıkları bir çocuğun üteceği(Kazanacağı) zamana kadar devam eder.
Kaynak- Gözlem- Derleme- Araştırma- Felsefe Öğretmeni Galip Kocabaş
SON
Not- sayın okurlarım. Hazırlamakta olduğum “Buldan’da Eğitim ve Öğretim Belgeseli” çalışmamı CD(Flaş Bellek)’de bir belge olarak insanlarımıza bırakacağım bir çalışma yapıyorum. Bu nedenle 1920 den 2020 yılına kadar kendi elinizdeki, yakın çevrenizdeki ve tanıdıklarınızdaki toplu çekilmiş okul fotoğrafları, okullardaki sosyal ve sportif faaliyetlere ait fotoğrafları, diplomaları, başarı belgelerini Gazetemizin internet sitesine [email protected] veya ozcan[email protected] veya [email protected] adresine internet yoluyla göndermenizi, katkıda bulunmanızı bekliyorum. Eğer gönderecekseniz lütfen fotoğrafların(Diplomanın, belgenin) kaç yılına ait olduğunu, fotoğraftaki kişilerin adı- soyadı, nerede çekildiği bilgilerini de not düşmenizi rica ediyorum. Sevgiler, saygılar, selamlar.
Buldan’da YAŞAM Gazetesi Köşe Yazarı Emekli Öğretmen Suavi Uyum.