Moramıdın Kahvesinde bayram temizliği vardı o gün. Kahveci Halilibram, camları neşeyle silerken, yanmayan sobanın yanındaki masada ihtiyarlar dirsek keyfi yaparak uyukluyordu.
Kutupların Galip, kahveye girince birden uyandılar.
-Ge bakalım goca akıdeş, iki lafın belini gıralım, dedi Mendilcilerin Hasan.
Oturdu bunların yanına Kutupların Galip. Selamını verdi, başladı anlatmaya. Zaten sohbeti dinlenirdi. Gülmeyi güldürmeyi çok severdi.
-Akıdeş, dün benim garı gandil deye terefiye gittiydi mahallenin garılarınnan bir camiye. Ben gidemiyom, evde oturduğum yeeden gılıyom namazcığımı. Nahasın dizlerim gıvrılmeyo. Epey bi vakit geçdi. Bi geldi bu. Gan ter içinde. Başladı söylenmeye, “Hep böyle şeyler bene buluyo, körolmıyasıca, ne bunlaadan benim çekdiğim” deye bi yandan ağleyyo, bi yandan da haykırıyo.
“Üle garı du biyon annat bakam ne oldu” deye soodum. Camiye kedi girmiş gelmiş, onda taa bunun önüne yatmış. Secdeye gitcek, gidemeyo. “Pist” dermiş gitmezmiş.
Benim garı da bek kookaa kediden köpekden. Selam verince öbür garıla koğlamışla emme gine bulunur gelirmiş kedi.
Buncaz da camiden, çıkdığınnan bir goşdura goşdura eve gelmiş.
Ben gari, “Du bakam accık soluklan, nefes al bi yon” dedim. Bi kupa su gatıveedim geldim. İçdi suyu, accık ıratladı bu. Bu sefer ben başladım anlatmaya.
“Söylenme garı, bende sandalyenin üsdünde namaz gılaaken goca bi fare ayaklarımın üsdünden geçdi gitti” deyesiye gada bi feryat figan asıldı bu.
“Neede bu pis hayvan, çabuk yakala, ben bek kookaarım fareden, ülen ne bu benim çekdiğim, ne tecelleliymişsim ben, camide kedi, evin içinde geme. Hemen git camiye, hu kediyi bulge, evdeki fareyi o bari yakalasın” deye vizildeyo.
“Üle garı etme eyleme, ben nasıl alıp gelcem kediyi” dedikçe, lafdan sözden anlımeyo. “Çabuk bul ge, ben sokakda yatarım ginede girmem evin içine” deyo. “Eh” dedik çıkdık yola. Yolda bene Keleflerin Dursun göödü.
“Hayrola ağa, sen bu vakit çıkmazdın bazara” dedi. Ben de durumu annadıveedim.
“Ondan golay ne va hey akıdeş” dedi. “Ben geçen hoota Acıgaralardan bi fak aldım. Goca bi gemeyi duddu. Sene verigoyam, hemen yakalaasın, dur bekleygo bakam” dedi, evinden aldı geldi fakı.
Eve vaadım, guru inciri godum içine. Garı “Ne oldu, neede kedi” deye soodu.
Ben “Camide kedi bilen galmamış, cemaatlen bir kedi de gitmiş. Herhalde terefiye gelen gadınlaadan birinindi yalım kedi. Ben de Keleflerin Dursun’da vaamış bi fak, onu aldım geldim haney altına gurdum” dedim.
Öyle deyesiye gada accık yassaldı bu. Daha peşdimal üslüğünü çıkaamadan “Şak” deye bi ses duyuldu. Goca geme incir yicen deye fakın içine girmiş, hapsolup duru. “ Göödün mü bak, bendeki akıl kimside yok, hemen yakaladık fareyi” dedim. Benim garı sevincinden galan bene okkalı bi sade gave bişiriveedi. Bi yandan da “Neden hep böyle şeyle benim başcazıma denk geliyo, anamdan babamdan ilenç de almadım emme” deye yatasıya gada söylenip durdu.